-
1 açılmak
vi2) aufgehen, sich öffnen; ( mağazalar) aufmachenaçıl susam, açıl! Sesam, öffne dich!birdenbire kapı/pencere açıldı plötzlich ging die Tür/das Fenster aufdışa/içe doğru \açılmak sich nach außen/innen öffnendükkânlar saat dokuzda açılır die Geschäfte machen um neun Uhr aufşalter dokuz buçukta açıldı der Schalter machte um halb zehn auf3) ( renk için) hell(er) werden5) ( gemi)engin denizlere \açılmak aufs offene Meer hinausfahren7) ( kuruluşlar için) die Pforten (wieder) öffnen8) expandierenfazla açıldığı için battı weil er zu sehr expandiert hat, hat er Konkurs gemachtayakkabısı açıldı seine Schuhe haben sich geweitet13) birine \açılmak sich jdm anvertrauen [o offenbaren] -
2 dış
1. adj/subst Außenseite f; außen-, Außen-; Auslands-; (das) Äußere;dış görünüşte dem Aussehen nach;dış kapı Haustür f;dış lastik Auto Reifen m;dış siyaset Außenpolitik f;dış taraf Außenseite f;dış ticaret Außenhandel m;dışa açılmak sich (der Außenwelt) öffnen;evlilik dışı außerehelich;kanun dışı illegal;-i kanun dışı etmek A ächten, in Acht und Bann tun;dış kapının dış mandalı entfernte(r) Verwandte(r);yarışma dışı außer Konkurrenz2. postp -in dışına über … (A) hinweg;-in dışında Ort außerhalb (G); draußen (vor D); fig außer (D);şehir dışında außerhalb der Stadt3. adv bunun dışında darüberhinaus
См. также в других словарях:
yüz — 1. is. 1) Başta, alın, göz, burun, ağız, yanak ve çenenin bulunduğu ön bölüm, sima, çehre, surat Bir güzel çocuk yüzüyle gülümsüyor. S. F. Abasıyanık 2) Yüzey, satıh Suyun yüzünde. 3) Kesici araçlarda ağız Bıçağın keskin yüzü. 4) Bir kumaşın… … Çağatay Osmanlı Sözlük